KAHRAMANMARAŞ YUNUS EMRE OKULU 3. DERSİ YAPILDI.

Dr. Mustafa Tatcı tarafından verilen Kahramanmaraş Yunus Emre Okulu’nun üçüncü dersinde Yunus Emre hazretlerinin “Sensiz yola girer isem” ve “Aşk davasın kılan kişi” nutku şeriflerinin şerhi yapıldı. Kahramanmaraş’tan Tuba Türkan ABAD Blog için bildirdi.

Tuba Türkan
ABAD Blog için yazdı.
27.02.2022

YUNUS EMRE OKULU 3. DERS

26 Şubat Cumartesi günü Kahramanmaraş’ta üçüncüsü düzenlenen Yunus Emre Okulu’nda değerli Hocamız Dr. Mustafa TATÇI, Yunus Emre Divanı’ndaki şiirleri kendine has samimi ve akıcı üslubuyla yorumlamaya devam etti.  Konuşmasına Osmanlı Sultanı 2. Bayezid Han döneminde yaşamış olan velilerden Cemal-i Halveti Hazretleri’nin tarihsel hayatıyla başlayan hocamız daha sonra Hacı Bayram ı Veli Hazretleri’nin annesiyle ilgili bir menakıbı paylaştı.

 

“İrfan pahalıdır. Nefsini verenlerin yoludur. Kıymetlidir. El kuşu ele konar gül kuşu güle konar. İrfanın talibi ancak nefsinden feragat edenlerdir” diyen Tatcı hoca bu seminerinde Yunus Emre’nin “Sensiz yola girer isem çarem yok adım atmağa” ve “Aşk davası kılan kişi” ilahilerini şerh etti.

Tatcı hoca Yunus Emre’nin ilahilerindeki sembolleri, motifleri gündelik hayatımızdan aldığını ve onlara mana elbisesi giydirdiğini ifade etti ve Yunus Emre’nin doğan, ördek, keklik, av gibi motiflerle ördüğü ilahiyi “Kendiliğinden geçeni, nefsini feda eden aşığı doğan kuşu gibi eğiten maşuk sonrasında onu ördek ve keklik sürüsüne salar yani, eşyanın hakikatini bir bütün halinde elde etmenin bilgisini verir. Hakikat talibinin eğitimi de ava salınan terbiye görmüş kuşların eğitimi gibidir, o artık gündelik uğraşların, taleplerin, arzuların ötesinde bir seyir halindedir. Yunus olmak ancak Taptuk gibi bir mana öğretmeninin eğitimiyle mümkündür. Bu eğitimden geçmeyenler ancak işin kültürü ile hem hal olur. Çevik bahri olmak için kültürün, malumatın ötesine geçip denizin içine girmek gerekir. Biz dünyaya varlığın hakikatini öğrenmeye geldik. Kendiliğinden geçmek bir yönüyle terbiyeden geçmektir. Cenabı hak kendiliğinden geçeni terbiye eder, doğan kuşu gibi hikmet avcılığına çıkarır.” cümleleri ile şerh etti.

Tatcı hoca sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:  “Tuzağa düşen gülmez. Her talebin, arzunun, uçmağın bir ötesi var, dostla dost olmanın vahdet ehli olmanın bir ötesi yok. Yunus’un  ballar balını buldum demesi bundandır. Ballar balına, vahdet iline kadar aşık hiçbir tuzağa düşmez. Hazreti Mısri’nin bahsettiği bir dokuzuncu cennet, bir irfan cenneti vardır ki diğer bütün cennetleri suri kılar. Yunus burada bana seni gerek seni der ve sekiz cennetin vaadi ile avunmaz ve irfan cennetine yönelir. Sınırı olan şeylerle yetinmek gaflettir ve sonunda mutlaka tatminsizlik ve ızdırap verir. Bu ızdırap ancak yok olunca biter. Bütün sevgileri içerden atıp o sevgide karar kılmak hatta o sevginin kendisi olmak gerekir.”

 

Tatcı Hoca Yunus olmak kabiliyetinin her insanda mevcut olduğunu, bize lazım olanın aşkla, tevhidle bu potansiyeli açığa çıkarmak gayreti içinde olmaktır dedi. “Gani cabbar olan Cenab-ı Hak aşk ehline bin Hamzaca kuvvet verir, bu kuvvet-i kudsiyedir. Dağları yerinden oynatan benliği ortadan kaldıran bir kuvvettir bu. Dağlar yerinden sökülünce benlik ortadan kaldırılınca aşk gelir, aşk ateş gibi yakar ve dosta giden yolları açar. Hepimiz Yunus olmaya geldik, Yunus olmanın yolu işte bu benliği ortadan kaldırıp dosta, kendimize yol bulmamızdır. Yunus okumaktan mana da budur dedi. Ben olmam cümlesi bir vehimdir, her insanda Yunus olmak kabiliyeti potansiyel olarak vardır, yeter ki benliğini ortadan kaldırabilsin. Eline külünk alıp dağların temelini kazan Ferhat da öyledir. Elindeki aşk ve tevhid külüngü ile kendini kazan benliğini oyan Ferhat içindeki Muhammedi nuru uyandırır. Hak yolcusu, aşığı içindeki ab-ı hayata böylece yol bulur. Aşk yolu belalıdır ve her karı cefalıdır. Hak aşıkları bu belayı cefayı kabul eder. Onlar urganda yorganda her türlü müşkülde, sıkıntıda hakkı görmeyi bilir. Aşıklar susuz kuyudan su çıkarırlar. Çalışan ancak Şirin’e, kendine yol bulur. Ömür sermayesini doğru kullanan, gayret eden, çalışan kendine yol bulur. Ferhat’ın dağdan akıttığı su ab-ı hayat, ölümsüzlük suyudur. Hepimizin arayıp da ulaşmaya çalıştığı gerçek.”

İkinci nutku şerifin şerhinde ise Tatcı hoca Yunus Emre’nin varlık felsefesi olarak kabul edilen “sevelim sevilelim” sözünün ancak gerçekten aşkta uyanan gönüllerde olabileceğini izzetin yanında yani dünya sevgisi ile Hak sevgisinin asla yan yana gelmeyeceğini, aşk davasını kılan kişinin hiçbir zaman hırs ve hevayı anmayacağını ve aşk evine girenlerden hiçbir dünya sevgisine meyl ve vefa beklenmeyeceğini dile getirdi. Tatçı Hocamız bu mısraları yorumlarken gerçek aşıkların parayla makam sevgisiyle işlerinin olmayacağını da belirtti.  Mustafa TATÇI Hocamız bir sonraki toplantıda Yunus Emre Hazretleri’nin Çıktım Erik Dalına adlı şathiyyesi başta olmak üzere diğer nutk-ı şerifleri açıklayacağını söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Bir sonraki günün Miraç Kandili olması dolayısıyla dinleyicilerden gelen soruyu da kırmayarak yanıtlayan Hocamız Hak Erenleri için Miracın seyr ü süluk yoluyla katededilen semavi yolculuğun tamamı olduğunu söyledi.

Diğer Yazıları

YERYÜZÜNDE YALINAYAK

İçten dışa, dıştan içe; seferlerimiz... Yeni yılın ilk yazısı Leyla İpekçi'nin kaleminden. Dünya, bütün hikayemiz burada, yol arkadaşlığımız. Çıkıp gidemeyeceğimiz içimiz dışımız. Kimine cife, zindan, cehennem. Kimine cennet. Kimine ateş [...]

BENLİK KİBRİ; ÖĞRENMENİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL

Ben bilirim egosu. Bilmeyi kartvizite, unvana, diplomaya, sertifikaya sıkıştırmak.  Kendimizi bilmekten, varlığa faydalı olmaktan çok adımızdan söz ettirmek, unvan, itibar, makam için  öğrenmek. Leyla İpekçi öğrenmenin, bizi aslımızla sürekli irtibat [...]

ÖĞRENMEK KALPTEN KALBE GEÇİŞTİR

ABAD Blog'da Genç Bilgeler diye bir köşemiz var. Leyla İpekçi'nin iki yıl önce kaleme aldığı ama hala dün yazılmış gibi güncelliğini koruyan bu çok önemli yazı dizisinden derlenen kesitler işte [...]

ÇÜNKÜ HARFLERDE “İNSAN” SAKLIDIR

"Yazarken hep sevdiğimle beraber olmak için yazarım. Aşk duygumun tecellisi bu yüzden yazmakla zuhur eder. Yıllar içerisinde dünyaya, hayata ve insanlığa dair en dip manâları hep kalemimin ucundan sayfalarıma indirdikçe [...]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir