Kültürümüzde toprak, anadır. Evlat onu yeşertir. Anadolu’ya bizi sarıp sarmalayan, sıcak kucağını açan bir anne gibi bakar, öyle yaslarız sırtımızı dağlarına. Bu düşünceyle uzanırız toprağa. Kokusunu sever, minnet duyarız. Bu duyguyla ekeriz tohumu, fidanı. Bu duyguyla sularız. Yüzlerce yıldır Anadolu’yu bir anne gibi sevdiğimizden olsa gerek, köklerimizi buraya salmışız.
Kadını, onun kutsal yaratılışını perçinleyen çocuğu, insanlığın en verimli çağı olan gençliği faaliyetlerimizin merkezine aldık. Böylelikle Anadolu irfanı dediğimiz derin köklerimizle irtibatımızın daha kuvvetli olacağına inandık.
Ulaşabildiğimiz okullara kitap ve kıyafet desteği sağladık. Çocuk ve gençler için seminerler düzenledik. Bilhassa hassas gruplar için çalışmaya gayret ettik. Çeşitli kurumlarla imzaladığımız protokoller ve yaptığımız işbirlikleri sayesinde kadınlarımız için, anaokulundan üniversiteye kadar her yaştan çocuk ve genç için projeler tasarlıyor ve gönüllülerimizin desteğiyle hayata geçiriyoruz.
Hâlihazırda sürdürdüğümüz “Yunus Emre Anaokulu” projemizle ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.