Yûnus bir doğan idi kondu Tapduk koluna, Ava şikâre geldi bu yuva kuşu değil.
Yunus Taptuk kolunda bir alıcı kuş. Haktan gelen şerbeti içip, kudret denizini geçip, kuru iken yaş olur, kanatlanıp kuş olur. Sonra inip Rum’da kışlar, Şam’ı, yukarı illeri gezer ve Baba Taptuk manasını gönüllere saçar. Çünkü Yunus dava için değil mana için, binalar yapmaya değil gönüller yapmaya gelmişti.
Aradan 7 asır geçti. Bizim Yunus’un ismi UNESCO’larda anıldı. Duymayan kalmadı, güneşe benzeyen aşkın şulesini görmeyen, haberini işitmeyen yaren kalmadı. Sıra işitileni gönüle işlemekte.
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Türk Siyasi ve Entelektüel Hayatında Kurucu Şahsiyetler Projesi kapsamında Yunus Emre’nin hayatı ve eserlerinden oluşan “Yunus Emre Aşkın Dili” isimli muhtasar bir çalışmayı 9 dünya diline çevirerek Baba Taptuk Manası’nı tüm yeryüzüne ulaştırmak yolunda çok önemli bir çalışmaya imza attı. Dr. Mustafa Tatcı hocanın kaleme aldığı çalışma UNESCO Yunus Emre Yılında Bizim Yunus’un belli başlı dünya dillerinde tanınmasına ve Anadolu irfanının dünyanın diğer kültür havzalarına tanıştırılmasında çok önemli bir hizmeti yerine getirecek.
ABAD Blog olarak böylesi güzel bir haberi coşkuyla karşılıyor böylesi mühim bir çalışmaya emeği geçen herkese candan teşekkür ediyoruz.
Eden kılan “O” dur bazar içinde dendiğine göre; ete kemiğe bürünüp, YUNUS diye görünmüş vesselâm. Bize düşen mesajı anlayıp,uygulamak değil mi?