Ayağa kalktı, durdu, kalbi tıpkı kuş gibi

Gözyaşları sel olmuş, vücudu ateş gibi

Bal rengi gözleriyle sanki içine aktı

O anda Kemali’nin kalbine kor bıraktı.

Çocuklar gerçekten de bilir. Bir Rüya’nın Peşinde Osman Kemali kitabını çocuklara, çocuk dimağlara olan bu güvenimle yazabildim. Osman Kemali Ozan bir 20. asır Yunus’u. Okurlarımız hazreti daha çok H yayınları arasında çıkan Aşk Sızıntıları ve İrfan Sızıntıları gibi iki önemli eseriyle tanıyorlar.

Bir süredir çocuk edebiyatıyla, çocuk dergiciliğiyle uğraşan biri olarak Osman Kemali Baba çocuklara ne söyler diye düşündüğümde aklıma inancın, aşkın, azmin zaferi geldi. Hayatın bütün zorluklarına, engellerine karşı bir insanın hakikat arayışının onu nerelere götürebileceğinin hikayesi aslında Kemali Baba’nın hayat hikayesi. Çok çileli bir hayatı var. Erzurum Güllüköy’ünde dünyaya geliyor. Küçük yaşta çiçek hastalığından gözlerini sonrasında annesini babasını kaybediyor. Sert mizaçlı öğretmenlerin, bitmek bilmeyen gurbet yollarının, yoksulluğun, imkansızlıkların hasılı kaderin demir örsünde eziliyor. Lakin küçük yaşta gördüğü bir rüya onun için hep bir umut kaynağı karanlıkta kalan gözlerine rağmen yolunu aydınlatan bir kandil oluyor. Yılmıyor, yoluna devam ediyor ve sonunda rüyasında gördüğü o Eren’e Abdülkadir Belhi hazretlerine yolu varıyor.

Tüm bu hikayeyi şiirsel bir dille usta çizer Hemad Jevadzade’nin çizimleri ile Haydi Kitaptan çocuklarımızla buluşturduk. Kitabımız geçen pazar ATO Ankara Kitap Fuarı’nda küçük bilgelerle bir araya geldi. Benim için çok heyecan vericiydi. Çocuklar beklediğim gibi meraklı gözlerle kitabı, resimlerini tek tek incelediler ve sorular sordular. “Osman nasıl Kemali oldu, Yunus Emre ile Osman Kemali arkadaş mıydı, insan neden bilge olmak ister, bilgelik yolu hep zorlu mudur?” sorularına cevaplar aradılar.

Osman Kemali Baba gibi büyüklerin hayat hikayelerinin güncellenerek çocuklarımıza aktarılmasının onların eğitiminde büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Hikayelerinde her insana, her yaşa hitap edecek incelikler, örneklikler taşıyor onlar. Sadece yetişkinlerin değil uygun bir dil, üslup ve araçlarla aktarılabilirse çocuklarımızın da kendileri olma, kendilerini bulma yolunda bu bilge kişilerden ilham alacağı çok şeyin olduğunu düşünüyorum.